Milet Tarihçesi ;

Antik Liman Kenti Milet, Doğu Ege’nin ekonomik ve kültürel merkeziydi. Burası Menderes Vadisi üzerinden İç Anadolu’yla bağlantılıdır. Erken dönem doğu felsefecileri Thales ve Anaximender’in kentiydi. M.Ö. 5. yüzyıla geçerken, Pers egemenliğine karşı İyonya kentlerinin Milet’in liderliğinde giriştikleri başkaldırı başarısızlığa uğrayınca kent ceza olarak tahrip edildi. Helenizm ve Roma İmparatorluk dönemlerinde yeniden yükselişe geçen kentte bir çok gösterişli mermer yapı ortaya çıktı ve bu arada Milet’e bağlı olan Didyma’da Apollon Tapınağı'nın inşasına devam edildi. Genç Antik Dönem’de Menderes Deltası’nın alüvyonlarla dolması sonucu kentin denizle bağlantısı sadece Menderes üzerinden sağlanabildi. O zamandan beri antik kentin merkezi taşkınlara uğramaktadır. Bu yüzden Bizans ve Türk dönemlerinden yapılar, kentin yüksek kesimlerinde inşa edilmiştir.

Burada,

• Tiyatro
• Tiyatro Hisarı
• Dört Sütunlu Cami
• Hellenistic Heroon I
• Roma Heroonu III
• Aziz Mihail Kilisesi ve Dionysos Tapınağı
• Piskoposluk Sarayı
• Kırk Merdivenli Cami
• Liman Anıtı
• Liman Galerisi
• Liman Kapısı
• Delphinion
• Humeitepe’deki Mescit ve Köşk
• Humeitepe’deki Hamam
• Türk Hamamı
• Kapito Hamamı
• Ion Düzenindeki Sütunlu Galeri
• Hellenistic Peristyle
• Nymphaeum (Anıtsal Çeşme)
• Propylon
• Büyük Kilise
• Pazar Kapısı
• Bouleuterion
• Amber ve Latrine
• Serapis Tapınağı
• Bizans Kent Duvarları
• İlyas Bey Külliyesi
• Faustina Hamamı
• Han

Tiyatro Tepesi'ndeki Hisar ve Yerleşimi ;

Milet’e 7. yüzyılda yeni şehir duvarları inşa edildiğinde, tiyatro etrafı çevrili bir hisara dönüşmüştür. Bizans dönemindeki kent tahkimatı erken 20. yüzyıldaki kazı çalışmalarında çoğunlukla tahrip edilmiş olsa da, Türkler'in bölgede hakimiyet kurmaya çalıştığı dönemde yapılan son sığınma kalesi hala tiyatronun üçüncü bölümünün üzerinde görülebilmektedir. Kale, tiyatronun kuzeydoğusundaki etrafı surlarla çevrili bir hisar görevi görmüştür. 12. yüzyıla tarihlenen bu yerleşim; Tiyatro Tepesi’nin doğu yamacında ve 4 Sütunlu Cami’nin yukarısında, iki tarafında kulesi olan bir şehir kapısına sahiptir. Tiyaro tepesindeki yeni şehir yerleşimi, uzun süre önce nehrin alüvyal tortusu altında gömülü kalmış antik şehir merkezinin yerine geçmiştir. Antik Milet varlığını yitirmiş ve Tiyatro Tepesi’ndeki bu yeni şehir, toprak üstünde kalan antik kalıntıların görkemli bir sarayı (palatial) andıran karakterinden dolayı Ta Palatia ismini almıştır. Türkler'in hakim olduğu dönemde ise bölgenin ismi Balat olarak değişmiştir.

Milet'in tarihini keşfetmek isterseniz Prine - Milet - Dydma tur seçeneklerimizden faydalanabilirsiniz.